Dolar Bey
Türkiye piyasaları uzun süredir alt-üst olmuş durumda. Döviz karşısında Türk lirasının değeri her geçen gün eriyor. Çarşıda-pazarda tansiyon yüksek, memleketin her köşesinden ve her kesiminden canhıraş çığlıklar yükselmeye başladı. Gelinen nokta ekonomiden anlayanlar için sürpriz olmadı şüphesiz ancak A Haber seyrederek memlekette kalkınma rekorları kırıldığını zanneden geniş halk kitleleri şaşkınlık yaşıyor. Zira çeyrek dolar 1 TL'yi geçeli çok oldu, uzun süre göklerde dolaşan yerli uçağımız aniden yere çakıldı, yıllardır ülkemizin parlayan yıldızı karşısında hasedinden çatır çatır çatlayan Almanya milli saadetimize nazar değdirmeyi başardı sonunda.
***
Herkes tedirgin: Geçen sene, kucakladığı dolarlarını etekleri zil çalarak bozdurmaya koşan Tanju Çolak görünmüyor ortalarda, 'Güçlü bir Türkiye için ben varım, siz de var mısınız' diyen Şeytan Rıdvan'ın gözleri fer fecir okumaya durdu. Erkan Tan durumu İzmir Marşı'yla kurtarmaya çalışıyor. Daima 50 TL'lik benzin aldığı için dolardaki dalgalanmadan etkilenmeyeceğini düşünen taksici esnafı için bile bazı şeyler yolunda gitmiyor artık. Günde üç saat çalışıp 3000 TL maaş alan imamlar asgari ücretlileri teskin edemiyor, handiyse dombıra eşliğinde okunan cuma hutbeleri dahi nafile. Minare gölgesinde dedikodu eskisi gibi tad bırakmıyor ağızlarda. Vaktiyle halkımızın diline pelesenk olan 'çalıyorlar ama çalışıyorlar' cümlesi duyulmuyor bugünlerde. Neyse ki Hayrettin Karaman sadre şifa olacak fetvayı kaleme aldı: "Zaruret durumunda halkın malına el koymak caizdir."
Malı olan düşünsün artık!
Malı olan düşünsün artık!
***
Aydın Doğan yok pahasına sattı evi-barkı, otu-ocağı. Koç, kaçacak delik arıyor; Meriç'i atlasa derin bir nefes alacak. Başbakanın mahdumları bile Malta'yı mesken tuttu. İçişleri Bakanı'nın önüne yattığı Reza Zarrab, ABD zindanlarını bizim memleketin cennet parçası koylarına tercih etti. Ekonomi Bakanı 'söylesem faydası yok, sussam gönlüm razı değil' havasında. Reis, 'Eyyy' diye bağıracak kimseyi bulamıyor, gözleri sık sık ötelere dalıyor; göklerden gelecek kararı bekler gibi.
***
Elli gün içinde seçime gidiyoruz, erken kalkan yol alır ne de olsa.
Bolu'da yüzde doksan sekiz saflığında doğal gaz bulundu çoktan; bundan böyle Rusya ayağını denk alsın!
Denizaltı yapacağız. Adı, Abdülhamit olacak.
Yetmez!
Uzay gemisi uçuracağız.
Mars'a 15 Temmuz uydusu fırlatıp Diriliş Kolonisi kuracağız.
İlk yerli astronotumuz şu sıralar ana rahmine düşmüş bile olabilir.
Vaatler sıralanıyor ama bu sefer kimsede tık yok! Vatan evlatlarını bir metal yorgunluğu, bir iman uyuşukluğu almış sanki.
***
Anlayacağınız, çok alametler belirdi; çöküş uzakta değil.
***
Sığır hayatı yaşayan yığınların derin uykusu getirdi bu çöküşü. Adaletin gümbür gümbür yıkılması, mazlumların inim inim inlemesi, emeğin sömürülmesi, milletin malının yandaşlara peşkeş çekilmesi, ortaya saçılan yolsuzluklar, ahlaksızlıklar, madrabazlıklar dağıtamadı bu uykuyu. Top patlattılar da sinesinde ülkenin, beş para etmedi. Vicdanlar sustu. Diller lal kesildi. Zulmü alkışlamaktan avuçlar patladı. Alınlar nasır tuttu, iktidarın önünde secdeye kapanmaktan.
***
Telkin devam etsin diye her şey yapıldı, hipnoz derinleştikçe derinleşti. Fakat hiçbir hipnoz sonsuza dek sürmez. Bir parmak şıklaması yeter bazen gerçek hayata dönmek için; bir parmak şıklaması ya da şiddetli mide gurultusu. Evet evet mide gurultusu, keskin bir deva olabilir sürü halinde kendinden geçenlere.
Dolar Bey yardımcı olacak; şifa Allah'tandır şüphesiz. Ümidinizi kesmeyiniz!
Kommentare
Kommentar veröffentlichen